Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kemal
Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığına adaylığının beklenen bir
gelişme olduğunu belirterek, ''Doğru zamanda çok doğru bir karar verdi
ve bunun neticesini de görecek ve genel başkan olacak'' dedi.
Arınç, bir televizyon kanalında, bugüne kadar hiçbir partinin kendi
iç dinamikleriyle kişilerle ilgili bir tartışmaya girmediğini, bunun
doğru da olmayacağını ifade etti. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama CHP'de yaşananlar, -Türkiye'nin hem iç politikası açısından
hem de CHP'nin köklü bir parti olması açısından- Baykal'ın genel
başkanlıktan ayrılmasını takiben neler yaşanacak, bunlar çok ilgiyle
karşılanıyor.
Sayın Kılıçdaroğlu konusunda toplumda bir karşılık vardı, parti
içerisinde bir karşılık vardı. O da doğrusu cesaretli davrandı. Yaptığı
birkaç yanlış vardı, 'Ben aday olmayacağım, aday değilim' şeklinde...
Belki Sayın Baykal'ı tatmin etme konusunda bunları söyledi. Bu
sözlerinin hemen arkasından da kendisine yapılan telkinleri herhalde
yeterli gördü. Çünkü siyasetçi doğru zamanda doğru karar verebilen
kişidir. Kendisine yönelik 'genel başkan ol' veya 'aday ol'
tekliflerini geri çevirmedi.''
''Sizce Kılıçdaroğlu doğru zamanda doğru bir karar verdi öyle mi?''
sorusu üzerine Arınç, ''Doğru zamanda çok doğru bir karar verdi ve
bunun neticesini de görecek ve genel başkan olacak'' dedi.
''SİYASET İDDİA İŞİDİR''Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir gazeteye verdiği demeçte ''ilk
seçimlerde partisinin yüzde 40 oy alacağını, sadece genel başkanlığa
değil başbakanlığa da aday olduğunu'' söylediğinin hatırlatılması
üzerine Arınç, şöyle konuştu:
''Genel başkan adayı olmuşsa ve genel başkan olacağına inanmışsa
böyle bir hedef koyması çok gerçekçi ve çok doğru. Çünkü siyaset iddia
işidir. Hiçbir genel başkan partisinin barajın altında kalacağını
düşünmez, muhalefette kalacağını da söylemez ama buna halk karar verir.
Bir partinin kendisine koyduğu hedef olarak tek başına iktidar ve yüzde
40'lık oy oranını göstermişse bu siyasetçi, özellikle Cumhuriyet Halk
Partisinde doğru bir iş yapmış demektir. Zaten Baykal'ın da en büyük
kabahati buydu. Yüzde 20'yi aştığı zaman başarı olarak
görüyordu.geçmişte yaşamış ve geçmişe şartlanmış bir siyasetçi olarak
yüzde 21'lerle, 22'lerle en büyük başarıyı görmüş bir siyasetçi olarak
bana genel başkanım yüzde 40'lık bir hedef veriyordu. Hayal değildi ama
başarılması zor bir hedef olarak görmüştük. Şimdi artık biz çıtayı o
kadar yükselttik ki yüzde 40 çok aşağılarda kaldı'' dedi.